Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), amfizem ve kronik bronşit gibi durumların neden olduğu, ilerleyici ve geri dönüşü olmayan hava akımı kısıtlaması ile karakterize edilen bir hastalıktır. KOAH, hava akımının kısıtlanması ve solunum yollarının aşırı duyarlılığı ile birlikte meydana gelen bir durumdur. Hastalarda kronik bronşit veya amfizem varlığında, KOAH tanısı için hava akımının belirgin şekilde kısıtlanması gereklidir. Bu hastalık, zararlı maddelerin ve gazların uzun süreli solunması sonucunda akciğerlerde oluşan anormal yanıtın sebep olduğu ilerleyici hava yolu daralması ile karakterizedir. KOAH genellikle ileri yaştaki bireylerde daha sık görülmektedir ve yaşın ilerlemesiyle hastalığa bağlı ölüm oranları artmaktadır. Erkekler, kadınlara göre daha yüksek risk altındadır. KOAH'ın Özellikleri KOAH, genellikle kronik bronşit ve amfizemin bir arada bulunmasıyla karakterizedir. Kronik Bronşit Kronik bronşit, arka arkaya iki yıl boyunca, en az üç ay süren ve diğer solunum hastalıklarına bağlanamayan balgam ve öksürük ile karakterize edilir. Solunum yollarındaki salgı yapıcı bezlerin sayısında ve hacminde artış meydana gelir ve bu durum, solunum yollarının duvar kalınlaşmasına ve tıkanmasına neden olur. Amfizem Amfizem, alveol adı verilen hava keseciklerinin duvarlarında meydana gelen yıkımla oluşur. Bu durum, hava boşluklarında anormal ve kalıcı genişleme ile akciğer esnekliğinin kaybına neden olur, sonuç olarak küçük hava yollarında tıkanma meydana gelir. KOAH'a Neden Olan Faktörler
KOAH'ın Belirtileri KOAH belirtileri arasında belirgin öksürük ve balgam çıkarma bulunur. Bunların şiddeti arttıkça nefes darlığı ve hırıltılı solunum gelişir. Başlangıçta öksürük hafifken, sabahları balgam atmakla rahatlama sağlanır. Hastalık ilerledikçe, ataklar daha şiddetli hale gelir ve balgam miktarı artar. Balgam çıkaramayan bazı hastalarda ise öksürük nöbetleri sırasında solunum yollarındaki kılcal damarlarda oluşan yırtıklar nedeniyle balgamda kan görülebilir. İlerleyen aşamalarda, egzersizle başlayan nefes darlığı dinlenme sırasında da yaşanır. Ataklar sırasında hırıltılı solunum gelişebilir ve oksijen yetersizliği nedeniyle ellerde, ayaklarda ve yüzde morarma olabilir. Bu durumda kalp yetmezliği gelişebilir. Hastaların fiziksel muayenesinde göğüs çapında artış ve fıçı görünümü tespit edilir. Boyunda bulunan yardımcı solunum kaslarının belirgin hale geldiği gözlenir. Nefes alma ve verme sırasında ronküs adı verilen anormal sesler duyulabilir. Morarmalar, hastalığın şiddetini gösterir. Uzun süren hastalıklarda parmak uçlarında çomaklaşma izlenir. KOAH'ın Tedavisi KOAH tedavisinin amacı, hastaların şikayetlerini azaltmak, yaşam kalitelerini artırmak, solunum zorluğunu engellemek, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve komplikasyonları önlemektir. Hastalar tedavi sırasında mutlaka sigarayı bırakmalıdır. Solunum yolunu açan ilaçlar ve oksijen kullanımı ile hastalar rahatlatılır. Kalp yetmezliği geliştiyse, buna uygun tedavi uygulanır. Hastalığın derecesine uygun ilaçlar, doktor kontrolünde kullanılmalıdır. |
Erinç
11 Temmuz 2024 PerşembeKOAH tanısı aldığımda bu hastalığın neden bu kadar ilerleyici ve geri dönüşü olmayan bir hastalık olduğunu öğrenmek beni oldukça üzdü. Sigara kullanımı ve hava kirliliği gibi faktörlerin bu kadar etkili olması ve hastalığın solunum yollarımda kalıcı hasar bırakmasının sonucu olarak yaşam kalitemin düşeceğini duymak moralimi bozdu. KOAH'ın özellikle erkeklerde daha sık görülmesinin ve yaş ilerledikçe ölüm oranlarının artmasının nedenleri nedir?
Cevap yazAdmin
11 Temmuz 2024 PerşembeErinç, KOAH tanısı almak gerçekten moral bozucu olabilir, çünkü bu hastalık maalesef ilerleyici ve geri dönüşü olmayan bir yapıya sahip. Sigara kullanımı ve hava kirliliği gibi faktörler solunum yollarında kalıcı hasara yol açarak yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor. KOAH'ın erkeklerde daha sık görülmesinin nedenleri arasında genellikle sigara içme oranlarının daha yüksek olması ve mesleki maruziyetler yer alır. Yaş ilerledikçe vücudun iyileşme kapasitesi azalır, bu da hastalığın şiddetini ve ölüm oranlarını artırabilir. Ancak, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Sağlıklı günler dilerim.